23 Temmuz 2011 Cumartesi

Unutulan mektup

Mektup kelimesini artık unuttuk diye düşünüyorum. Teknoloji ile mektup kelimesi de lugatımızdan kalkmış bulunuyor. Mektup kelimesini derince düşünüyorum ve ona haksızlık ettiğimizi düşünüyorum.

Çok değil bundan bundan 5 - 10 sene öncesinde mektup denildiğinde gözlerimiz ışıldıyordu. heleki o cümle  mektubun var ise her şey duruyordu. 

Hayatımızda neler olup bittiğinin farkında olmasakta zamanın değerlerini yitirdiğimizi düşünüyorum.
Yıllar oldu en son mektup yazalı. 
Biraz mazi yapmak istiyorum. Okul çıkışlarında kırtasiyelere koşardık en güzel mektup kağıdını almak için, renkli, desenli ve şık... heleki o mektup birde sevgiliye yazılacaksa çeşit çeşit sayfalar en güzel zarflar beğenilirdi. Heycanla koşulur eve en müsait odaya girilip kapı kitlenir ve başlardı duygu seli akmaya...

İnternetten kopyala yapıştır yaparak güzel sözler yazmak yerine kendi yüreğinizin sesini dökerdiniz o mısralara. Peki ya bugün?

Mektup oldu E-posta. Peki ya bugün kaç kişi eposta ile birbirlerine o güzel satırları yazıyor? Kimse...

Tabi teknoloji çıktı ve herkes online görüşmeye başladı. Hatta online yazının yanında webcam da eklendi ve ultra lükslük başladı.

Ben mektup yazmayı özledim, elime kalemi aldığımda sayfalarca durmadan yazdığım o güzel duyguları özledim. Kapıma gelmeyi unutan postacının beni hatırlamasını özledim...
O heycanı o duyguları özledim. Heleki o liseli yıllarda en meşhur aşk şiirleri vardır yaa,

Seviyorum ama kimi?
En tatlı birisini,
Nasıl anlatsam sana,
İlk harflerine baksana...

Ben bunu özledim...Emeğin geçtiği duyguların fışkırdığı, özlemin tavan yaptığı ben seni özledim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder